MEMUR YİNE ORTADA

Değerli Arkadaşlarım;

Yaklaşık 700.000 kamu işçisinin mali haklarına yönelik 2023-2024 yıllarını kapsayan Toplu İş Sözleşmesi bugün itibariyle imzalanmıştır. İlk açıklanan verilere göre, işçi ücretlerine 2023 yılı ilk altı ayı için %45 oranında (Ocak 2023 ayı dahil) artış verilmiş, en düşük işçi ücreti ise 15.000 TL olarak belirlenmiştir. Diğer altı aylık dönemlere ilişkin artışları ve sosyal yardımdetaylarını sözleşme yayımlanınca göreceğiz.

Yine gelelim en önemli veriye. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının yayımladığı “Türkiye Ekonomisinde Haftalık Gelişmeler ve Genel Görünüm 05 Mayıs 2023” başlıklı raporunda yer alan “Seçilmiş Ücret ve Aylıklara İlişkin Bazı Göstergeler” tablosunda, En Düşük Memur Maaşı 10.441,9 TL, Ortalama Memur Maaşı ise 12.200,5 TL, Ortalama Kamu İşçisi Ücreti 14.973,6 TL olarak gösteriliyor.

Ortalama Kamu İşçisi Ücretini %45 artırdığımızda, 21.710 TL ediyor. Dört adet ikramiye, iki adet tediye ve %70 artırılmış fazla çalışma ve diğer sosyal haklar hariç.

Buna göre, ilkokul mezunu bir işçinin ücreti, aynı işyerindeki mühendis ve müdür ücretinin dahi üzerine çıkmış oluyor.

TÜRK İŞ verilerine göre, dört kişilik bir ailenin Nisan 2023 ayı açlık sınırı (zorunlu gıda harcaması) 10.135 TL olmuş. Yani? Memur açlık sınırında…

Yetkili konfederasyondan, ya da ortağından ses var mı? Yok.

Yani? Memur yine ortada, açlıkla baş başa…

“Memurların başına gelmiş en büyük felaket MEMUR-SEN ve KAMU-SEN’dir.” derken boşa demiyordum.

Toplu sözleşme masasında dut yemiş bülbül kesilen, tweet atarak ücret artışı alacağını zannedenYetkili konfederasyon MEMUR-SEN ve ortağı KAMU-SEN, hiç mi utanmazlar bu tablodan? Vicdanları sızlamaz mı?

Değerli Arkadaşlarım;

Kızmak ya da küsmek yok.

Bu konfederasyonların halen yüz binlerceüyesi var. Yetki halen onlarda. Demek ki aramızda hallerinden memnun olanlar var.

Değerli Arkadaşlarım;

Siyaset peşinde koşarak sendikacılık yapılamayacağını bir kez daha gördük. Öncelikle siyasallaşmış sendika ve konfederasyonlardan bir an evvel kurtulmak, akabinde gerçek hak ve hukuk mücadelesi peşinde koşan sendikalara destek vermek gerek.

Ah, vah etmek istemiyorsak aklın yolu birdir.

Çözüm tam bağımsız sendikalardır.

Daha önce de söylediğim gibi bir kez daha söylüyorum “Çaresiz değilsiniz, çare sizsiniz. Çaresiz değiliz, çare bizleriz.”

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.