TASARRUF ADI ALTINDA MEMUR HAKLARINA DOKUNMAYIN
Ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon, fahiş fiyat uygulamaları, döviz kurları ve altın fiyatlarındaki artışlar ve bütçe açıkları gibi ekonomik sorunlar nedeniyle, basında ve kamuoyunda sıkça "KAMUDA TASARRUF" açıklamaları yer almış, en son kamudaki servis araçlarının kaldırılmasına yönelik çalışma yapıldığına yönelik haberlerle karşılaşılmıştır.
Öncelikle belirtmek isteriz ki, kamudaki lüks, israf ve savurganlığın önlenmesi elzemdir.
Bununla birlikte, tasarruf adı altında kamu hizmetlerini gören ve yoksulluk sınırının yarısına yakın ortalama bir ücretle geçinmek için adeta kıvranan memurların mali ve sosyal haklarına dokunulması asla kabul edilemez. Mevcut durumda dahi emeğin ve alın terinin karşılığı tam anlamıyla verilmezken bir de azaltılması tasarruf değil kamunun insan kaynağını yok etmek anlamına gelir.
Daha önce de defalarca açıkladığımız üzere, bütçe açıklarını kapatmak, enflasyonu düşürmek ve kamu kaynaklarını artırabilmek için birçok yöntem uygulanabilir.
Bunun için eşitlik yerine adalet ön planda olmalıdır. Öncelikle, varlıklı kişiler ve üst gelir gruplarından bir defaya mahsus VARLIK VERGİ alınmalı, ayrıca mevduat, menkul kıymetler ve gayrimenkullerden DEĞER ARTIŞ vergisi alınmalıdır.
Kamudaki lüks ve savurganlığa son verecek tedbirler alınmalı, bu işe makam aracı, her ne ad adı altında olursa olsun sosyal konut dışında kalan lüks konutların satılması ve kiralanmaması ile başlanmalıdır.
Piyasadaki fahiş fiyat ve fiyat artışının önlenmesi için etkin denetimler yapılmalı, ürün maliyet-satış bedeli arasındaki makul olmayan fark için cezai işlem veya DEĞER ARTIŞ vergisi alınması sağlanmalıdır.
Kamu hizmet maliyetleriniazaltmak ve verimliliği artırabilmek için personele“esnek çalışma, uzaktan çalışma ve mesai saatlerinin günde 6 saate indirilmesi” gibi yöntemlerin uygulanması imkânı getirilmelidir.
Dolayısıyla, yaşanan ekonomik zorlukların üstesinden gelebilmek için yükün; emeği ve alınteri ile aldığı yoksulluk sınırı altındaki ücreti ile geçinmeye çalışan dar gelirli ücretliye değil, GSYİH'dan büyük payı alanlara yüklenmesi en doğru çözüm olacaktır.
Dokunulacak o kadar çok konu varken tasarruf adı altında memurun ekmeğine ve servisinedokunmayın. Aksine, hizmet kalitesini artırabilmek için insan kaynağını daha güçlü kılacak mali ve sosyal haklar ile çalışma koşullarında iyileştirme sağlayın.
Aşılamayacak hiçbir sorun yoktur. Yeter ki kamuda adalet ve liyakat sağlansın, tasarruf doğru yerlerde yapılsın.
Saygılarımla.
Tuncay CENGİZ SAVDES-SEN Genel BaşkanıKamu Birliği Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı
© 07.05.2024